Web Dünyası Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Günümüz Dünyasında Neredeyse Bütün İşletmelerin Dükkan Açmak İstediği Yer " WEB "
‘ WEB ‘ de dükkan açmak ‘
Böyle bir düşünceniz varsa, işletmenize WEB dünyasında bir dükkan açmanın işinize ne kadar yararlı olabileceğini, bu web sitenin satışlarınızı ve kar marjınızı nasıl arttıracağı hakkında bilgiye kısmen de olsa sahipsinizdir. O yüzden bu konulara bu yazıda yer vermedim.
Öncelikle bu konuyla ilgili biraz detay vermek istiyorum, web üzerinde bir dükkan açmanın yani işletmenizi sanal dünyaya taşımanın birkaç yöntemi var, ilk önce bu yöntemleri alt başlıklarda inceleyelim. Her yöntemin artılarını ve eksilerini yorumlarda tartışalım bu da işletmelerin tercihleri için bir kılavuz olsun.
1. Yöntem : Sanal Pazar Yerlerine Üye Olmak
2. Yöntem : E – Ticaret Web Sitesi Sahibi Olmak
Sanal Pazar Yerlerine Üye Olmak
Bu yöntem belki sanal dünyaya girişin en basit veya başka bir değişle en zahmetsiz hali olabilir. Web üzerinden direkt olarak satış yapmanıza olanak sağlayan; marka değeri yüksek, üst düzey güvenlikli, milyonlarca indirilme oranı olan, binlerce tüccarı barındıran, profesyonelce hazırlanmış kompleks bir yapıya sahip ve kullanımı oldukça kolay bütün bir sistem.
Aslında düşündüğümüzde çok cazip avantajlara sahip olan bu sanal pazar yerleri, içerisine girdikten sonra pek göründüğü gibi olamayabiliyor.
Birden çok popüler sanal pazar yerlerinin olması, satıcılara farklı farklı avantajlar sağlıyor fakat hepsinin, aslında kurulmasının temelinde ” komisyon ” gibi bir ana gelir kaynağına sahip olma amacını asla değiştirmiyor. Çünkü bu sistemde asıl kazancı başka şeylerden sağlamak mümkün değil gibi görünüyor( eğer öyle olmasaydı şirket sanal bir pazar yeri kurmaz esas kazancını neyle sağlıyorsa onunla ilgili projelerde yer alırdı ). Kendi sistemlerinde kendi mağazalarıyla ürün satmaları çok mantıklı ve çok karlı görünse de, aynı ürünleri satan satıcıların, satışlarını olumsuz yönde etkileyeceği için veya daha farklı sorunlara yol açabileceği için ( belirli belirsiz ürünleri satmak, satın alan kullanıcıların deneyimlerini olumsuz etkilediğinde marka değeri zarar görebilir ) her türlü ürünü kendi mağazalarında bulundurmaktan kaçınıyor gibi görünüyorlar. Ayrıca satıcılar, ürün satamadığı bir platforma neden üye olsun ki ?
Kullanıcılarına kendi kargo şirketiyle veren sanal pazar yerleri aslında kargo işlerinden çok büyük karlar elde edemeyebiliyor. Bizi, kargo hizmetini bile kendisi veriyor yani buradan bile kazanç sağlıyor diye düşündürüyor ancak durum bence aslında şöyle;
2020-2021 yıllarında Covid-19 pandemisi nedeniyle E-ticaret hacminin çok yükseldiğini hepimiz biliyoruz, sokağa çıkma yasaklarının neden olduğu, satışların çok fazla arttığı bu dönemlerde kargo şirketleri çok büyük bir sınavdan geçmiştir. Her gün ana haber bültenlerinde kargo şirketlerinin rezaleti şeklinde envai çeşit haber görmekteydik. Sanal pazar yerleri aracılığıyla satın aldığımız ürünlerin yanlış geldiği de oldu hatta hiç gelmediği de, kargo şirketlerinin hem kadrosu hem de sistemi, bu oldukça fazla olan talebi kaldıramadı ve patlak verdi. Sanal pazar yerleri hemen bu olumsuz duruma müdahale ederek çalıştıkları kargo şirketlerine destek olmak, sanal olarak yapılan alışverişlerin devamını sağlamak adına kendi kargo şirketlerini kurdular, çünkü insanlar artık alacağı ürünleri kargo belasına bulaşmaktansa sokağa çıkma yasağı olmayan günlerde, AVM’ lere gidip direkt olarak mağazalardan satın almaya başlamışlardı.
Aslında sanal pazar yerleri bir nevi zorunluluktan dolayı kargo şirketleri kurdular, tabiki birbirleriyle rekabet halinde oldukları için, biri kurunca hepsi kurmak zorunda kaldı. Bu nedenle aralarında belki kargo işlerinden zarar edenler bile vardır. Şehiriçi ya da şehirlerarası yük taşımacılığı güncel motorin fiyatlarıyla para kazandırabilecek bir iş olarak görünmüyor. Kargo bedelini her ne kadar müşteriden alıyor gibi görünseler de bu rakamlar çok sembolik ya da çoğu zaman belirli sepet tutarlarında zaten kargo bedeli kadar indirim yapıyorlar.( geçenlerde bir zarfı Ankara’ nın bir ilçesinden başka bir ilçesine göndermek için çok yüksek miktarda ödeme yaptığımda bunu daha iyi anladım )
Şuanki durumda ise kargo işlemleri, ürün pazarlamada hızlı teslimat olarak rekabet haline geldi. Bazı sanal pazar yerleri aynı gün teslimat bile yapıyor. ;Sizin için aciliyeti olan ürünleri, gidip almıyorsunuz da onlar ayağınıza getiriyor. Hem de gidip alacağınız yerlerden çok daha uygun fiyatlara…
Sanal pazar yerlerinin başka bir kazanç yolu da kendi ödeme sistemlerini kullanmaları. Şuan yeni yeni kullanıma geçen ” payments gateway ” sistemleriyle kredi ya da banka kartınızdaki bakiyeyi oraya aktarıp size karlarından ufacık bir kısmını avantaj olarak sunuyorlar. Yani hesabınıza ihtiyacınız olandan fazla miktarlarda para aktarıyorsunuz her eklediğiniz para miktarına özel hediye puan ya da para kazanıyorsunuz. Pazar yerleri ise aktardığınız ve harcamadığınız paraları çeşitli fon ya da reklamlarda değerlendiriyor. Yani çok çok düşük maliyeti olan paraya kavuşmuş oluyor. Kullanıcılarına henüz kendi bünyesinde kredi açan bir sanal pazar yeri yok, muhtemelen bankacılık mevzuatları gereği bunu bir banka arayıcılığıyla yapmaları gerekiyor olabilir ancak yakın zamanda özellikle bazı büyük pazar yerlerinin kredi ve vadelendirme işlemlerini de bünyesinde yapacağını öngörebiliyorum.
Elbette bu kadar büyük avantajlara sahip olan sistem ya da sistemlerin bir parçası olmak, sizi hiç ummadığınız yerlere taşıyabilecek potansiyele sahiptir değil mi? Fakat gelin biraz da sağlanılan tüm bu avantajlar karşılığında sanal pazar yerleri, sizden neler isteyecek ya da olumsuz durumlarda sizlere ne gibi yaptırımlar uygulayacak bakalım.
A- Yüksek Komisyon Oranları:
Komisyon oranları sanal pazar yerlerinde genellikle yaptığınız ciroya, aldığınız ödeme periyotlarına ya da yapacağınız özel anlaşmalara göre değişkenlik gösterebilir. Eğer çok satan, bilinirliği yüksek, üretimini kendinizin yaptığı bir markaya sahip değilseniz, muhtemelen bu sıfatlara sahip bir satıcıdan daha yüksek bir komisyon bedeli ödemek durumunda olacaksınız. Yazının başında da bahsettiğimiz gibi bu pazar yerlerinin kuruluş amacı ve en büyük kazancı komisyonlardandır.
B- Ödeme Vadeleri
Tabiki satış yaptığınız günün akşamına, ürününüzün satış bedeli hesabınıza yatmıyor. Kazandığınız miktar komisyon oranlarına göre belirlediğiniz ödeme vadelerine göre hesabınıza aktarılıyor. 1 Aylık %10, 2 Aylık %5, 3 Aylık %2 vb.
Bu platformlarda, ben ürün sattım oh ! akşam para hesabımda gibi bir düşünceniz asla olmasın. ( ancak bunu diyebileceğiniz bir yöntem mevcut ! okumaya devam edin…)
B- Ürünlerinizi ya da Hesabınızı Tanıtmak İçin Sponsorluk Ödemeleri :
Aynı üründen binlerce satıcının arzı olan bir sektördeyseniz, sistem algoritmaları satış fiyatınız ortalamada da olsa sizin müşterilere ulaşılabilirliğiniz kısıtlayabiliyor. Bu nedenle sistem sizi, ücretli sponsorluk almak durumunda bırakıyor. Sattığınız ürünün maliyetine ek olarak sponsorluk veya reklam maliyetleri ekleniyor. Yeni girmiş olduğunuz bir pazar yerinde, kendinizi göstermek için komisyondan başka ödemeler yapmanız da gerekebiliyor.
C- Ürün ya da Hizmet Değerlendirmesi :
Bu konu aslında satıcılar için hem iyi hem de kötü sonuçlar doğurabiliyor. Eğer işinizi önemsiyorsanız; satın almaları sürekli takip ediyor, sistem üzerinden geri bildirimlere acele cevap veriyorsanız, muhtemelen sizin için olumlu sonuçlar yansıyacaktır. Olumlu sonuçlar neticesinde önceki müşterileriniz, potansiyel müşterileri kendiliğinden ikna edecektir. Çünkü ürününüz, müşterilere ulaştıktan sonra, sipariş belli bir süre açık kalıyor çünkü, sistem müşterinin satıcıyı veya ürünü değerlendirmesine adeta aşık. İstenmeyen nedenlerden ötürü hizmetinizi aksattınız vay halinize. Çünkü ilk muhatap bu sanal pazar yerlerinin, çağrı merkezi ya da uygulama asistanları. Eğer müşteri aldığı üründen ya da mağazanızdan memnun kalmaz da olumsuz bir geri dönüş yaparsa…
Sistem resmen sizi afişe ediyor ve sıralamanızı düşürüyor. Sonraki müşterileriniz zaten bu yorumları rehber olarak alıyor. Bundan sonra ne kadar düzgün gitseniz de bu olumsuz değerledirme ya da değerlendirmeler yeni müşterilerin aklında soru işaretleri oluşturabiliyor.
En nihayetinde bu yöntemle Sanal Dünya ticaretine giriş yapacaksanız. Bu sanal dünya’ daki sistem ya da sistemlerin kurallarına riayet etmeniz gerekecek, sistemin getirdiklerini ya da sizden aldıklarını ince eleyip sık dokumanız gerekecektir. Bu mecralardaki kuralların, bağlayıcılığının ve disiplininin farkında olmak, tüzüğünü, sözleşmesini iyi okuyup anlamak gerekir çünkü, sistem otoritesi herhangi bir olumsuz durumda mağazanızı kapatma ya da satışınıza sınırlama getirme yetkilerine sahiptir.
E - Ticaret Web Sitesi Sahibi Olmak
Bu yöntemde giriş ve sonuç arasındaki farkı hayal bile edemeyebilirsiniz. Fakat diğer yönteme göre biraz sancılı bir başlangıcı olduğu kesindir.
Peki bu online satış yapabileceğimiz Web sitesine nasıl sahip olabiliriz ?
Aslında çok fazla yöntem mevcut kısaca bahsedeyim.
İlk akla gelen tabiki bir web geliştirme uzmanı ( Web Development ) arayışına girerek kendinize özel bir E-Ticaret Web sitesi yaptırmak olacaktır. Fakat “web”,”geliştirme”,”uzman”,”kendinize özel” kelimeleri çok şık dursa da bu durumda sermayenizi, kredi limitlerinizi tekrar kontrol etmeniz gerekebilir. Aslında bundan da önemlisi şudur ki gözünüzle göremediğiniz, elinizle tutamadığınız bir hizmete nasıl güvenip, ödeme yapacağınızdır.
Güvenle ilgili durumu değerlendirdikten sonra da eş, dost ya da akraba arayışına girebilirsiniz. Eğer ailenizde web geliştirme uzmanı varsa bir fırsat bulup muhabbete girdiğinizde alacağınız cevap muhtemelen ” fikir çok güzel, eğer iyi kodlanırsa webde çok iş yapar ama benim hiç zamanım yok inan… ” vb. cevaplardır. Çünkü web geliştiricilerin genelinde, akrabayla iş yapma fobisi vardır.
Arkadaş ortamınızdaki web geliştiricilerden ise genelde şöyle cevaplar alırsınız “ hallederiz şöyle yaparız, böyle yaparız bunu da koyarız içine, bizim grup var ben mobil uygulamayı da oradan birine hallettiririm çok para da vermeden bitiririz. ” gibi yüreğinize su serpecek, sizi daha da heyecanlandıracak cevaplar alırsınız. Hadi başlayalım ne bekliyoruz ? dediğinizde ise karşılacağınız cevap ” elimde bir proje var bitirmeye çok yaklaştım önümüzdeki ayın ilk haftasında teslim edeceğim hemen başlayalım. ” gibidir ancak ne yazıkki önümüzdeki ayın ilk haftası kesin bir tarih aralığı belirtse de arkadaşınız o tarihlerde size bir türlü dönüş yapmaz siz aradığınızda ise şu şekilde konuşmalar duyabilirsiniz ” projenin tesliminde müşterimiz ek modüllere ihtiyacının olduğunu belirtti bizim işi biraz ertelesek ya da seni başka bir arkadaşa yönlendirsem ayıp olmaz değil mi? ” burada bu cevabın bahane olduğunu şu şekilde anlayabiliriz. Proje teslimine kadar ihtiyaç olduğu bilinmeyen bir modülü yazmak ne kadar uğraştırabilir? Eğer projeye hayat veren bir modülse, zaten o sadece bir modül değil, sistemin ana sütunlarından biridir. Bu modül projenin sonunda asla istenmez, proje en başından itibaren o modülün etrafında şekillenir. Web geliştiricilerin arkadaşlarla iş yapma fobisi hakkında da bilgi sahibi olduktan sonra…
Artık hiç tanımadığınız, neyse parası ödeyeyim de yeterki artık bir başlangıç yapayım diyerek bulduğunuz bir web geliştiricisi ya da geliştirici ekibi, öncelikle sizden ne istediğinizi, neleri içereceği neleri içermeyeceğini soracak ve bunları öğrenmeye çalışırken aslında bu proje yapabilecek bir şey mi yoksa yapamaya değmeyecek bir şey mi ? Olarak değerlendirecektir. Yapıp yapamayacağı derken aslında kolay mı yoksa zor mu diye bakar? Velhasıl bir şekilde istediklerinizi anlattıktan sonra gelelim fiyatı ve zamanı konuşmaya, burada karşılaşabileceğiniz iki olaydan bahsedeceğim.
Birinci durum : İş asla, taahhüt edilen tarihlerde bitmez.
İkinci durum : Ödemenin önemli bir bölümünü yapmadan, hiç kimse işe başlamaz.
Web geliştirme ya da web sitesi inşa etme, dışarıdan bakıldığında yapılması kolay bir iş gibi görünse de arka planda her şeyi biranda, başlangıç seviyesine geri döndürecek etkenler mevcuttur. Dolayısıyla kendinize özel bir proje yaptırmanın en büyük sıkıntısı zamandır. Eğer geliştirici ya da geliştirici ekibi, sadece size hizmet vermeyeceği için ( aksi durum biraz imkansız ) hesaplanan tarihler sürekli güncellenebilir.
Aslında ikisi de çok doğal, işler yolunda gitmeyebilir ya da kimse bedavaya iş yapmak istemez çünkü müşteri işin sonunda, artık ihtiyacım kalmadı ödemeyi yapmıyorum proje de siz de kalabilir deyip, biranda çıkıp gidebilir.
Biraz içinizin karardığını hissettim sanki ancak güzel önerilerle tekrar içinizi aydınlatacağım.
Akrabalardan veya arkadaş ortamlarından medet umarken onların, sizin bu yapacağınız proje gibi projeleri hayata geçirip, bundan para kazanıp ve hayatını bu şekilde idame ettirdiğini unutmamanız gerekir.
Arkadaşınız ya da akrabanızla bu konuları konuşurken görüşmenin sonunda mutlaka ” bana bu işin maliyetini ve süresini hesaplayabilir misin ? ” gibi güzel isteklerde bulunursanız, yukarıda yazdığım alabileceğiniz muhtemel cevapları almayacağınıza eminim.
Diğer bir yandan akrabalarınız ya da arkadaş çevrenizde gerçekten bir web geliştirici yoksa web geliştirici ararken en önemli arama kriteri ” daha önce benzer projede bulunmuş mu? ” dur. Çünkü yazılım diline hakim olan bir web geliştirici daha önce tecrübesi olmayan bir konuya dahil olduğunda, konuyu kavrayamayabilir ve süreç istediğiniz gibi gitmez dolayısıyla projenizin teslimat süresinde gecikme yaşanabilir. Bu yüzden aynı konuda ya da benzer konularda tecrübelere sahip sağlam referansları olan web geliştiricilerle çalışmanızı, şiddetle tavsiye ederim.
Bu şartlara haiz web geliştiricilere ulaştığınızı varsayalım. Bir web geliştiricinin ticari bir kimliğe sahip olması gerekir çünkü, ileride yaşanabilecek olumsuzlukları ortadan kaldırabilecek, projenin ana hatlarının içinde olduğu, kullanım ve fikir haklarının tarafınıza ait olduğunu da belirten ve en önemlisi kesin bir teslimat tarihi içeren sağlam bir sözleşme imzalamanız. Bu sözleşmenin karşı tarafın sizi, herhangi bir zor duruma düşürmesi durumunda, zararınızı ticaret mahkemeleri yoluyla tazmin edebileceğiniz, bir yapıya sahip olması gerekmektedir.
Sözleşmeye istinaden bu işin kesinlikle faturasının olması gerekir.
Sanırım işler biraz daha kolaylaştı. İşleri daha da kolaylaştıracak yöntemler elbette vardır. Çünkü sanal dünya çözümler dünyası’ dır.
Tüm bu sancılı durumlardan uzaklaşmak için hali hazırda kurulu olan web altyapıları mevcuttur hatta birçoğu ücretsizdir. ( bu altyapılarla ilgili kısa zamanda yeni bir yazı yazacağım ). Ücretsiz olması hasebiyle bu çözüm, kendinize özel olmayacaktır ancak sizi, büyük bir yatırım maliyetinden kurtaracaktır. Bakınız, artık milyonlarca dolar yatırım almış start-up ‘ lar bile başlangıçtan itibaren belli bir süre, kendilerine özel web hizmetlerinden kaçınıyorlar çünkü, bu seçim hem zaman hem de maliyet bakımından onları bile sancılı bir duruma sürükleyebiliyor.
Sonuç olarak İşletmenizi, sanal dünya’ ya taşımanız için her iki yöntemi de kullanmak etkili bir çözümdür. Kendi markanızın ya da işletmenizin bir e-ticaret web sitesine sahip olması ve bu web sitesinin aktif ve güncel olması, sizi bir nevi garanti altına almaktadır. Sanal pazar yerleri eski önemini kaybedebilir, siber saldırıya uğrayabilir veya ortaklarından birisi ayrılır ve web otoritesi sarsılır vb. bir senaryoya uğraması durumunda, online satış yapabildiğiniz bir web sitesi sizin için çıkış kapısı haline gelir.
Bir E-Ticaret Web sitesi sahibi olmanın size kazandıracak olduklarından kısaca bahsedecek olursak:
- Komisyonsuz cirolar
- Sadık müşteri porföyü edinebilme
- Marka bilinirliği ve farkındalığı
- Kazancı hemen hesaba aktarabilme kolaylığı
- Daha az rekabet koşulları
- Devamlılık ( satışlarınızı sınırlandıracak bir otoritenin bulunmaması )
- Ürün değerlendirmelerini yönetme ( önerilmez ancak saldırılara karşı hakimiyetin sizin elinizde olması büyük avantajdır )
Aslında yazımızla alakalı olmayan daha bir çok faydasının olacağınızı bilmek isterim. ( diğer yazılarımızda yeri geldiğinde açıklayacağım )
İkinci yöntemin de faydalarından ve zararlarından bahsettikten sonra gelelim dijitale yelken açmış işletmeler için önerimize.
Sanal Dünya'ya Yelken Açacak İşletmeler
Sanal Dünya’ ya yelken açmaktaki kasıt nedir? Aslında bu kelime öbeğindeki anlam ilk okunuşta top yekün web’e taşınmak gibi görünse de İşletmelerin Duvarlarını Yıkmak başlıklı yazımda da bahsettiğim, sınırlarını kedinizin çizeceği bir sanal mağazaya da sahip olmanızdır. Bu sınırlara örnek olarak şunu diyebiliriz. İşletme bilgilerimizi google haritalara eklediğimizde hatta bunu sizin adınıza bir Google Yerel Rehberi yaptığında bile hiç haberiniz olmadan Sanal Dünya’nın bir parçası haline geliyorsunuz yani hali hazırdaki sınırlarınızdan çıkıyorsunuz. Aslında bu durumdan şu klişe sonucu çıkarmak çok da zor değildir. Herkes birgün Sanal Dünya’ da bir alana sahip olacak.
Bu imkanlar neticesinde Sanal Dünya aslında herkese bir yelkenli veriyor ayrıca yelkenlilerin; yelkenini açmanız için de, size bolca rüzgar sunuyor. Rüzgarı arkasına alanlar artık, daha hızlı yol alırken; rüzgarın alabora edeceğini düşünüp cesaret edemeyenler, yelkenleri açamıyor ve sabit kalıyor.
Dolayısıyla rüzgarın oluşturduğu dalgalar yelkenliyi batırıyor.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Sanal Dünyanın size getirdikleriyle ilgili yorumlarda buluşalım..
“Bir şirket için marka, bir kişi için itibar gibidir. Zor şeyleri iyi yapmaya çalışarak itibar kazanırsınız.”
Jeff Bezos